Türk
markalarının yurtdışı atağı hazır giyim, gıda, teknoloji, mobilya ve hizmet
sektörü ile sınırlı değil. Son yıllarda çok farklı alanlarda faaliyet gösteren
Türk girişimciler, dış pazarlara açılıyor. Bunun son örneği halı markası
Stepevi oldu. Daha açılmadan New York Times'a haber olan firma Londra, Paris ve
Milano'nun ardından moda ve tasarımın bir başka merkezi olan New York'ta da
mağaza açtı. Türk halı markası Stepevi, New York Soho'da Apple, Ralph Lauren ve
Natuzzi'ye komşu oldu. Böylece Londra (Kings Road- Chelsea), Paris-Boulevard
Raspail (St. Germain) ve Milano'nun (Via Del'Orso -Brera) ardından dünyada
tasarımın kalbinin attığı 4'üncü moda başkentine girdi. Marka bir yıl içinde de
Hong Kong'da mağaza açmaya hazırlanıyor
İSTİKRARLI EKONOMİ ETKEN
Cem Şengör, Türkiye'nin ekonomik gücü
ve hükümetin istikrarlı politikasının Stepevi'nin dünya moda merkezlerinde
mağaza açmasında büyük etkisi olduğuna inanıyor. Dünyada yaşanan krizin
kendilerine istedikleri lokasyonda uygun fiyata mağaza açma fırsatı verdiğini
söyleyen Şengör, "Eskiden Londra, Paris, Milano ve New York gibi
şehirlerde paranız olsa bile yer bulamazdınız" dedi. İşadamı, kiralardaki
değişimle ilgili şu bilgileri paylaştı: "New York'ta kiralar kriz öncesine
göre yüzde 20-50 geriledi ve birçok yer boşaldı. O zaman, yıllık 500 bin dolar
istenen 300 metrekarelik bir dükkanı 240 bin dolara tuttuk. Soho mağazamızın
metrekare kira bedeli, İstanbul'daki İstinye Park'ın yarı fiyatına. Bu nedenle
New York gibi şehirlerdeki pazar ve alışveriş potansiyelini düşününce, Türk
markalarının yurtdışı yatırımlarına ağırlık vermelerinin çok daha anlamlı
olduğuna inanıyorum."
110 MİLYON LİRA CİRO
Halı gibi geleneksel bir ürünü
yeniden yorumlayarak, global arenada önemli başarılara imza atan Step, Stepevi
markasıyla yurtdışında başladığı mağazalaşma atağını bundan sonra da sürdürmeye
kararlı. Stepevi, Step'in lüks segmente hitap etmek üzere, yurtdışı pazarlarda
büyümesini sağlayacak marka olacak. Step, bu yılı 110 milyon lira ciroyla
kapatmayı hedefliyor. Firmanın yurtdışı atakları ciroyu yekseltecek. Şirketin
cirosunda yurtdışının yüzde 55, yurtiçinin ise yüzde 45 payı var.
İHRACATIN % 70'İ MARKALI SATIŞTAN
*
Neden New York?
İlk yurtdışı mağazamızı açarken
Londra'yı hedeflemiştik. 'Orada yaparsak her yerde yaparız' demiştik. Beyrut'ta
franchising verdik. Ardından diğerleri geldi. Belli bir seviyeye gelince mağaza
açmak gerekiyor. Londra'da, New York'ta her şey tasarlanıyor ve her yere
uygulanıyor. Burada olmak şarttı.
*
Yurtiçi-yurtdışını
kıyaslarsak hangisi önde geliyor?
Yurtdışı ciromuzun
yarısını geçiyor. Yurtdışı satış noktalarımızla ihracatımız arttı. Perakendenin
dışında proje işleri de almaya başladık. Aynı zamanda iyi bir üreticiyiz. İkisi
birleşince büyük projelerin kapılarını çalabiliyoruz. Yurtdışı satışın yüzde
70'ini markalı, yani Stepevi markasıyla yapılan satış oluşturuyor.
*
Isparta'daki fabrikanızda
fason üretim yapıyor musunuz?
Bir takım büyük
ihracatçı müşterilerimiz var. Yüzde 5 gibi bir kapasiteyi onlara rezerve
ediyoruz. Bu verimliliğimizi artırıyor. Mesela New York'taki komşumuz
Natuzzi'nin vitrindeki bütün halılar bizim.
Dünya markası olma yolunda ilerliyoruz
*
Otel projelerinizin
olduğunu biliyoruz. Hangi markalarla çalışıyorsunuz?
Yurtdışında düzenli çalıştığımız otel zincirleri Mandarin
Oriental, Jumeirah ve Hyatt otelleri... Türkiye'de The Marmara, Tarabya,
Conrad, Hilton, Sheraton, Kempinski, Swissotel, Edition, W Hotel gibi otellere
halı projeleri yaptık. Christian Dior ve Tommy Hilfiger'in tüm dünyadaki
mağazalarının halılarını biz üretiyoruz.
*
Dünya çapında bir halı
markası yok. Siz aday mısınız?
Dünyada halıcılık inanılmaz yaygın bir sektör. Aynı zamanda
dünya çapında markası olmayan tek ürün. Biz
üç nesildir halı işi yapıyoruz. Stepevi dünya çapında marka olma yolunda
ilerliyor. Halıyı çok iyi biliyoruz. Çağdaş Türk halısını yorumlayabilmek için farklı
materyaller kullanıyoruz, yüzde 100 ipek, keten ürünler yapıyoruz. Ekolojik
ürünlerimiz var. Bence dünyada bu noktada büyük bir boşluk var. Trendler çağdaş
halıya dönmüş vaziyette...
*
Dünyanın, sizin halıların
üzerinde yürümesi nasıl bir duygu?
Beni çok
heyecanlandırıyor. Türk kültüründen doğma bir ürün olması da ayrı bir haz.
Ailemizin genlerinde halıcılık var. Biz, bize ait olan bir şeyi, dünyaya
yayıyoruz...
Ülke olarak marka imajımız yüksek
*
Türkiye ekonomisinin
yurtdışında algısı nasıl? Bu size avantaj veya dezavantaj sağlıyor mu?
Bence avantaj
sağlıyor. Bir kere ekonomik olarak güçlü bir pazarda merkezi olan güçlü bir
şirket olarak algılanıyoruz. Bizim ekibimizdeki kişilerin ve müşterilerin
yaklaşımından da bunu görüyorum. Çok yabancı çalışanımız var. Güvenerek işe
başlıyorlar.
*
Bu algı işinizi
kolaylaştıran bir faktör mü?
Türkiye'nin gidişatından çok çok mutluyum. Ekonomi iyi
gidiyor. Ülke markası yükseliyor. Bu yurtdışında hepimizin işine yarıyor. Son
birkaç yıldır onu hissediyoruz. Herkesin Türkiye'ye bakışı farklı. İş
yaptığımız İtalyanlar 'Sizin gibi olabilsek' diyorlar. Biz parlayan bir
yıldızız. İşin sahibi olduğumuz için istikrarlı bir ekonomi ile istikrarsız bir
ekonomi ortamında bulunmanın etkisini çok kolay hissediyoruz. Kendi işimizi
yapan kişiler olarak önümüzü görebilmek bize müthiş bir konfor sağlıyor.
*
Yurtdışından "Bizi
alın" diyen firma oldu mu?
Fransa'dan öyle bir teklif geldi. Düşüncesi bile insanın
kalbini sıkıştırıyor. Haftada 35 saat çalışan bir toplumda batarsınız, ne gerek
var riske girmeye...
60'tan fazla ülkede Step satılıyor
* 460 kişiyi istihdam ediyor.
* Step ve Stepevi halıları Isparta'daki fabrikada,
özel teknolojiyle üretiliyor. Fabrika, Avrupa'nın ve Ortadoğu'nun en büyük
entegre auto-tufting halı üretim tesisi. Ayda 20 bin metrekare, yılda ise 240
bin metrekare üretim yapılıyor. ? 60'tan fazla ülkede, 1000 mağazada satılıyor.
* 2011 cirosu 85 milyon lira.
KAYNAK: SABAH